Sokağa çıkma yasağı ruh sağlığını etkiler mi?

Sokağa çıkma yasağı ruh sağlığını etkiler mi?

Bu sorunun cevabıyla her birimiz daha önce de yüzleşme fırsatı bulduk. Kimileri bu süreçten fayda sağlarken kimileriyse yasaklar sürecini aile içi kavgalarla, panik atak ve öfke nöbetleriyle geçirmek durumunda kaldı. Peki bu farklılığın sebebi nedir? Burada asıl sorun sokağa çıkma yasağı mı yoksa kaçtığımız sorunlarımızla yüzleşmek mi?

Herkesin “normal” günlük hayatı içerisinde karşılaştığı zorluklar vardır. Kimileri bu zorluklarla baş etmek, problemleri çözmek için çabalarken kimileriyse bu sorunları hiç yokmuş gibi kabul edip, “-mış gibi” bir hayat yaşar. Bu sebeple kısıtlamaların gelmesiyle sorunlarını çözmüş ya da hiç yokmuş gibi yapan bireylerin yüzleşmek zorunda kaldıkları bu farklılığın ortaya çıkmasını sağladı diyebiliriz.

** Hiç yokmuş gibi yapılan sorunlara örnek olarak; yıllardır görmezden gelinen eşin duygu ve düşünceleri, aile hayatı içinde görmezden gelinen çocuk sorunları, kendinizde eksik gördüğünüz fakat kabullenmediğiniz yönleriniz gösterilebilir. Hiç yokmuş gibi yapılan duygular arasındaysa; yalnızlık, içten içe hissedilen ilgisizlik ve değersizlik örnek olarak gösterilebilir. Bu örneklerin sonucu olarak kısıtlama döneminde; aile içi kavga ve boşanma sorunlarının, depresyon ve anksiyete hastalarının sayıca arttığı bilinen bir gerçektir.  

Sorunlarınızla başa çıkmak için;

Size acı veren duygu ve durumlarınızla yüzleşip kabul etmeniz ve sorundan kaçmak için uyuma, ortamı terk etme, düşünmeme gibi eylemlerden uzaklaşmanız gerekir.

Ardından güçlü (yetenek ve becerileriniz) ve güçsüz yönlerinizi fark edip kabul etmeye ve geliştirmeye odaklanmanız fayda sağlayacaktır. Bu sayede sorununuzun çözümünde bireysel özelliklerinizden faydalanabilirsiniz.

Sosyal destek kaynakları olarak görülen aile bireyleri, eş ve arkadaşlarınız kısacası zor zamanlarınızda problemlerinizi çözmenizde fayda sağlayan kişileri fark edip bu kişilerin sayısını artırmanız sorununuz karşısında daha güçlü olmanızı sağlayacaktır.

İletişim becerilerinizi geliştirmeniz, empati kurmanız, duygularınızın farkında olmanız da hem bireysel hem de kişilerarası sorunlarınızın çözümü sürecinde kullanabileceğiniz etkili yöntemlerdir.

Zorlu durumları (pandemi, kısıtlamalar vb.) bir fırsat olarak görüp sorunlarınızı çözmek için çabalamaya başladığınızda hem kendinizle hem de çevrenizle (aile, arkadaş, romantik ilişkileriniz) barışık, sağlıklı bir hayata sahip olabilirsiniz. Sorununuzun farkındaysanız tek yapmanız gereken bunu çözmek için harekete geçmek.

Bu makale 2 Aralık 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Emir Tufan Çaykuş

Dr. Emir Tufan Çaykuş, lisans ve yüksek lisans eğitimini Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde tamamlamış ve Uzman unvanı almaya hak kazanmıştır. Ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalında Doktora programını başarıyla tamamlayarak “Doktor” unvanını almıştır.   2017-2021 yılları arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde Dr. Öğr. Gör. olarak hizmet vermiştir. 2021 yılından itibaren ODTU KKK’de Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı’nda Dr. Öğr. Gör. olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Bunun yanında kurucusu olduğu Ankara ilinde bulunan “Yaşam Boyu Psikoloji, Eğitim ve Danışmanlık” merkezinde uzman kadrosuyla birlikte ruh sağlığı hizmeti çalışmalarını sürdürmektedir.   Bireylerin yaşamlarına yararlı dokunuşlarda bulunmak amacıyla; travma, travma sonrası tepkiler, bağlanma ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Dr. Emir Tufan Çaykuş
Dr. Emir Tufan Çaykuş
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube